SİLİVRİ SİAD BAŞKANI HAKAN KOCABAŞ ‘IN KONUŞMASI:

Sayın Bakanım

Sayın Vekilim,

AK Parti İlçe Başkanım, Üyelerimiz ve değerli Basın Mensupları hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Sayın Bakanım,

Öncelikle yoğun programınız içine SİLİVRİ SİAD ‘ı da aldığınız için en kalbi duygularla size teşekkür ediyorum ve dernek üyelerim adına hoş geldiniz diyorum.

Değerli Bakanım hatırlayacağınız üzere Ankara ‘da Bakanlık binamızda sizi bir heyetle ziyaret ederek; görevinizin hayırlara vesile olması temennisini iletmiştik.

Bugün burada üyelerimiz ile birlikte bir kez daha görevinizin muaffakiyetler getirmesini Allah ‘tan niyaz ediyoruz.

Ben izniniz olursa önce arkadaşlarımı tek tek tanıtmak, arkasından da konuşmama devam etmek istiyorum.

Sayın Bakanım burada bulunamayan arkadaşlarımın da en kalbi muhabbetlerini ve saygılarını iletmek isterim.

Sanayinin içinde olan ve içinden gelen biri olarak size; sorunlarımızı tekrar tekrar anlatmamıza gerek olmadığını biliyorum, zaten bunların hepsine vakıfsınız.

Ama burada dost meclisimizde çok samimi geçecek bir sohbet ortamıyla inşallah içimize zaman zaman su serpilir, zaman zaman da belki ah çekeriz diye birkaç kelamda bulunmayı arzu ediyorum.

Coğrafyamız içinde hem konumumuzla, hem büyük tarihimizle, hem de en son gelmiş dinimizle hep saldırıya uğrayacağımızın bilincindeyiz.

Bizi rahat bırakmayacaklarını biliyoruz, o halde güçlü bir Türkiye için el ele vermek gerektiğinin bilincini taşımaktayız vurgusunu yapmanın her kesim için bir görev olması gerektiğini düşünüyoruz.

Biz 6000 yıllık tarihi olan kadim bir milletiz. İstiyoruz ki hak ettiğimiz yerde olalım.

Hala, Malazgirt ‘teki Alparslan ‘ın atının nal sesini hissedebilelim, Selçuklu ‘nun medeniyetini yaşayabilelim, Ertuğrul ‘un kılıç sesini, Fatih ‘in İstanbul ‘a dualarla girişini, Mustafa Kemal ‘in “Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” emrinin ulviyetini içimizde hissedebilelim.

Bu duyguyu hissetmeden ne sanayide, ne eğitimde, ne ekonomide başarılı olabiliriz.

Birlik olacağız, diri olacağız ki Sayın cumhurbaşkanımızın dediği gibi; Türk Milleti olalım.

Bizler bu hassasiyet ve hissiyat içinde olan sanayiciler olarak ülkemize güveniyoruz.

Değerli Bakanım, Silivri; bildiğiniz gibi yüzölçümü bakımından İstanbul ‘un 2nci büyük ilçesidir. Bugün irili – ufaklı yaklaşık 520 ‘ye yakın sanayi kuruluşunu sınırları içinde barındırmaktadır.

Firmalarımızın yaklaşık % 25 ‘i metal, % 14 ‘ü kimya, % 12 ‘si tekstil, % 11 ‘i gıda, % 10 ‘u plastik, % 7 ‘si inşaat, % 6 ‘sı mobilya üretimi, % 5 ambalaj ve % 10 ‘luk kısmı da diğer sektörlerde hizmet etmektedirler.

Bu bağlamda sanayimizin Silivri ekonomisine katkısı % 34 ‘ü bulmaktadır. Silivri nüfusunun % 22 ‘sine yakınını da istihdam ederek bölgemiz ile bütünleşmekteyiz.

Firmalarımızın % 42 ‘si 1 ila 49, % 11 ‘i 50 ila 99, % 4 ‘ü 200 ila 499 çalışanı olan firmalar olduğu için, Türkiye ortalamasının %90 ‘ların üzerinde KOBİ yapısını içermesi yönü ile KOBİ üstünde büyümenin gelişeceği görüle bilinir.

Sayın Bakanım, Silivri sanayisi Türkiye ihracatının % 2,5 ‘uğuna yakınını yaparak bir çok ilimizi dahi gerisinde bırakan, pırıl pırıl firmalarıyla üretimine devam etmektedir. Türkiye ‘nin ilk 500 firması içinde 111 – 174 ve 457nci sıralardan üç üyemizi sayıyor olmaktan da gurur duyuyorum.

Bu veriler ışığı altında zaman zaman da gönül kırıklığı yaşadığımı söylemeden edemeyeceğim. Hem Silivri SİAD hem HASİAD, dostum HASİAD başkanı da burada olduğu için söylemek de bir beis görmüyorum; ekonomimize önemli katkıları olan bu iki derneğimiz, Külliye ‘de yapılan SİAD toplantılarına bugüne kadar davet edilmemişlerdir. Bu yüzden de ne katkılarımızı, ne önerilerimizi, ne de sorunlarımızı üst makamlara iletme şansımız olmadı.

Bu serzenişimi de dile getirdikten sonra, Sayın Bakanım sizin de çok uğraş verdiğinizi bildiğim İstanbul Sanayisinin durumu hakkında da birkaç kelime etmek istiyorum.

Ülke ekonomisinin sanayi damarının en kuvvetli attığı yer İstanbul olmasına rağmen, topladığı alanın tamamının İstanbul yüz ölçümü içinde % 2 mertebelerinde olmasına rağmen, sanayiden rahatsızlık duyulmasının yanlış yönlendirmelerden kaynaklandığına inanıyor, İstanbul ‘un sanayisiz düşünülmesinin ekonomimizin kalbine indirilen bir hançer olduğunu vurgulamayı bir kez daha bir borç olarak görüyorum.

Bu konudaki takipçiliğinizin de devam etmesini rica ediyorum.

Bu konuda bir de dipnotu eklemenizi rica ediyorum. Silivri SİAD olarak üç bölge için Sanayi – Teknoloji Bakanlığımızca kabul gören üç ıslah Organize Sanayi bölgemiz olduğunu, İBB tarafından direncin hala sürdüğünü de hatırlatmak istiyorum.

Sayın Bakanım; 2023 – 2053 ve 2071 hedefleri olan bir ülkeyiz.

Bugün bu hedeflerden çok uzaklarda duruyoruz.

Hedeflerimize ulaşabilmemiz için üreticinin ve ihracatçının devletimiz tarafından desteklenmesinin şart olduğunu düşünüyoruz.

Yemek sonrası arkadaşlarım birçok konu hakkında sorunlarını dile getireceklerdir.

Ben tekrar olmaması açısından biraz daha spesifik birkaç konuya değinmekte fayda telakki ediyorum.

İki tespitimi zaman zaman SİAD platformlarında ve vekillerimizle paylaşıyorum. Burada da bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Almanya ‘nın kg başına ihracat gelirinin 4 $ civarı olmasının arada büyük bir uçurum olduğu anlamına gelmemesi gerektiğine inanıyorum.

Önümüzde ki yıllarda bu gelirin 2 – 2,5 $ arasına oturacağına inanıyorum. Çünkü sanayicimiz kendini her gün biraz daha geliştiriyor ve yeniliklere doğru adım atıyor.

Burada asıl unsur katma değeri yüksek ürünler üretebilecek eşiğe gelmekte. Bu da bugünden yarına olacak bir şey değildir.

Fakat ihracat miktarını ve ülke sayısını arttırmak öncelikli hedef kabul ederek, mesafeyi azaltmak olasıdır. Daha fazla satmayı, daha çok ülkeye satmayı başarabilecek sanayicilerimizin olduğuna inanıyorum.

Devletimizin de bu konuda yeterli olmasa da destek verdiğini müşaade ediyorum.

Aslen kanımca bunun bir takım yolları da vardır. Benim çok inandığım bir yolda aslında devletimizin desteği ile aşılabilecek nispeten hızlı ve daha kolay bir yol.

Bugün eğer devlet olsaydı ekonomik büyüklüğüyle dünyanın en büyük 18nci ekonomisi olan Alibaba.com gibi bir şirket kurmamız gerekiyor.

Devlet Kurumu olarak PTT Kargonun da içinde olacağı bir şirket; çok geçmeden belki de 250 – 300 milyar $ ‘lık bir ihracat miktarına ulaşmamıza vesile olabilir.

Devletin sübvanse edeceği lojistik hizmeti ile dünyanın dört bir yanına Türk ürünlerini satabilmek çokta zor olmayacaktır.

Bu ivmeyle hızlanan ülkemiz katma değerli ürün üretebilme eşiğine gelecek, genç ve dinamik nüfusuyla da teknolojik ürünlerde de üretim payını arttırabilecek bir duruma gelecektir.

Eşiği atlamamızda bu yolun denenmesi gerektiğine yürekten inanıyorum.

Tabii bu girişimle eş zamanlı olarak cari açığımızı azaltmaya yönelik çalışmaların da yapılması önem arz etmektedir.

Devletimizin öncülük etmesi gereken bir diğer konuda endüstriye hammadde üretecek tesislerin yapılmasıdır.

Sizin de çok emek verdiğiniz ve içinde de bulunduğunuz Savunma Sanayinin de bugün nasıl önemli ve güzel adımlarla ilerliyorsak,

Her iki yılda bir seçilecek büyük tesislerin ülkemize kazandırılması devletimizin politikası olmalıdır. Seçilecek ve fizibilitesi yapılacak sektöre hammadde üreten tesisin faaliyetinden sonra yine o tesisin hammaddesini kullanan sanayiciye hisseler halinde satılması, devletimizin yeni bir yatırıma kaynak aktarmasını kolaylaştıracak, sanayicinin de rekabetçiliğini kolaylaştıracaktır.

Bu girişimleri orta ve uzun vade de harekete geçirmek, inanıyorum ki ülkemizi hale ettiği yere vardıracaktır.

Sayın bakanım 6 yıla yakın yaptığım başkanlığımda ilk defa bu kadar uzun bir metinle konuşuyorum. Hem de kısaltarak.

Çünkü içimiz yanıyor.

Bir yandan ülkemizin layık olduğu yerde olmamasına üzülürken, bir yandan kurlarda ki dalgalanmalar ile uğraşıyoruz.

Haddinden fazla artan hammadde fiyatları rekabetçiliğimizi zorlarken, aşırı artışlarla elektrik enerjisi belimizi kırıyor.

İşçimizin hayat pahalılığı altında ezilmesi elimizi kolumuzu bağlıyor.

Sayın Bakanım bu sanayicinin derdi ne zaman bitecek?

Devlet üvey ve kötü evlat muamelesinden bizleri ne zaman azil edecek? İşveren aleyhine düzenlenmiş bir sürü yönetmelik ve kanun maddesi üzerinde çalışma yapılması gerektiğini de vurgulamak istiyorum.

Sayın Bakanım çok büyük memnuniyetle söylemeliyim ki SİAD ‘lar olarak dile getirdiğimiz birçok konuda Hükümetlerimizce düzenlemeler yapıldı. Ama daha düzenlenmesi gereken şeylerin ivedilikle sanayiciyi dinleyerek çözülmesi önem arz ediyor.

Bizim esas sizi dinlememiz gerekiyor, uzattığım için affımı rica ediyorum.

Sizin çok önemli açıklamalarınız, aktaracağınız bilgiler olacaktır.

Ardından da soru cevap bölümünde arkadaşlarımızın çok katkıları olacağına inanıyorum ve sözü size bırakmadan önce vekilimin de katkısı olursa ona da söz vermek istiyorum.

Menü