GERÇEK DESTAN

Bu milletin garip bir evladı, iki satır yazmak için kalemi eline alıp oturduğunda; yüreğinden geleni hala gözleri dolarak yazıyorsa,

Kulağını açtığında, 106 yıldır 24 saat sela seslerinin Çanakkale semalarında duyulduğunu hissediyorsa:

Bir zamanlar mermilerin burun buruna çarptığını unutmadığı içindir,

Kurşunu göğsünün üstünde, alnının çatısında karşılayan dedelerimizin fedakarlığını bildiği içindir.

Şehadete giderken, Allah Allah nidalarını düğün alayındaymış gibi söyleyerek şehitliğe varmak, gözünü kırpmadan canını vermek; ne müthiş bir vatan sevgisidir.

Çanakkale; bazı milletlerin uydurma efsanelerine benzemez, kanla yazılmış gerçek bir destandır.

Binlerce şehidinin, gazisinin yanında koca bir alayını; komutanından, erine kadar kaybetmiş tek ocaktır dünyada.

Herkesin tek tek kendi destanını yazarken, Türk Milletinin kaderini yazmıştır Çanakkale’nin kahramanları.

Şekersiz hoşafı katık ederek, ayağındaki çarığı yamalayarak savaşan; Kürdü, Çerkezi, Lazı ve tüm ayrılmaz ahalisiyle bir yumruktur Türk Milleti.

Kınalı kuzuları doğuran anaların ne fedakar olduklarını, Türk analarının ne kahramanlar yetiştirdiğini tarihin göstermesine gerek yoktur.

“Madem yaraların iyileşti, dön cepheye düşmanı kovmadan ya da şehit olmadan gelme” diyen analar var oldukça ne Çanakkale geçilir, ne Vatan bölünür.

Başta Devletimizin kurucusu, Çanakkale Savaşının kazanılmasında önemli kararlar vermiş,bizzat vuruşmuş, kurşun yemiş; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarıyla, şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle, dualar ile anıyorum.

Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

Hakan KOCABAŞ

SİLİVRİ SİAD

Yön.Kur.Başkanı